Sedef hastalığı bir diÄŸer adıyla psoriasis, dünya genelinde yaygın yaÅŸanan deri hastalıklarından biridir. Belirli dönemlerde alevlenmeler ve yatışmalar ile seyreden bu hastalık ömür boyu sürerek tamamen iyileÅŸmesi zor olan bir hastalıktır. Sedef hastalığının oluÅŸmasına çevresel faktörler, bağışıklık sistemi ve genetik faktörler neden olabilir. Kronik olarak devam eden sedef hastalığı, uygun yöntemler uygulanarak belirtileri kontrol altına alınabilir.
“Sedef hastalığı nedir?” sorusu merak edenler için ÅŸu ÅŸekilde yanıtlanabilir:
Kronik olarak seyreden deride beyaz renkli kepeklenmeler ile kaplı kırmızılıkların oluÅŸtuÄŸu cilt hastalığı denebilir. Sedef hastalığı çoÄŸunlukla 15-30 yaÅŸ aralığında baÅŸlar. Kadın ve erkeklerde sedef hastalığı eÅŸit oranda görülebilir. Hastaların %75’inde hafif olarak seyrederken, %15 inde ÅŸiddetli alevlenmeler ile belirtilerini gösterir. Sedef hastalığının oluÅŸmasına çevresel faktörler, bağışıklık sistemi ve genellikle aile de sedef hastalığı öyküsü bulunması neden olur.
Derinin kendisini yenilemesi gerekir. Cildin kendini yenileme süresi normalde 3-4 hafta olması gerekirken sedef hastalarında bu süre 3-4 güne kadar inebilir. Sedef hastalarında bu derinin kendini yenileme durumunun çok kısa sürede tekrarlaması nedeniyle vücudun kendi dokularına karşı geliÅŸtirdiÄŸi sedef hastalığına özgü pullanmalar ve kırmızı plakalar oluÅŸur. Pullanmalar ve kırmızı lekeler çoÄŸunlukla kafa derisi, dizlerde, dirseklerde ve sırtta görülür. Fakat ağır vakalarda vücudun büyük bir bölümünde de ortaya çıkabilir.
“Sedef hastalığı neden olur?” sorusu da merak edilenler arasında. Yapılan çalışmaların sonucuna göre genetik, çevresel ve bağışıklık sistemi gibi faktörlerden kaynaklı olarak geliÅŸir. Hastalığın genetik yatkınlığı olsa da her aile bireyinde görülmeyebilir. Sedef hastalığı otoimmün bir hastalıktır. Normalde yabancı mikroorganizmalar ile mücadele eden hücreler kiÅŸinin kendi doku hücrelerini sentezleyerek sedef hastalığı semptomlarını oluÅŸturur. Genetik faktörler dışında sedef hastalığının oluÅŸmasını tetikleyici bazı faktörler aÅŸağıdaki ÅŸekilde olabilir:
Sedef hastalığı çocuklarda yetiÅŸkinlere göre çok daha nadir görülür. Semptomlar daha ince, hafif ve daha kaşıntılı olur. Sedef hastalığına ek bazı saÄŸlık sorunlarının da yaÅŸanabileceÄŸi düÅŸünülerek hastalığın tedavisinin düzenli ve doÄŸru yapılması çok önemlidir.
Sedef hastalığı belirtileri türlerine göre farklılık gösterebilir. Fakat en tipik belirtisi beyaz renkli kepeklenmeler ile kaplı kesin sınırlı kaşıntılı ve aÄŸrılı kırmızılıkların oluÅŸmasıdır. Bu lezyonlar özellikle diz, dirsek, kafa derisi ve sırtta görülür.
Sedef hastalığı bazı durumlarda sadece tırnakta tutabilir. Bu durumda belirtiler toplu iÄŸne başı büyüklüÄŸünde çukurcuklar oluÅŸarak tırnağın kalınlaÅŸması, boÅŸalması veya sarı renge dönmesi olabilir. Sedef hastalığı nadir de olsa eklemlerde de tutabilir bu durumda ise eklemlerde ÅŸiÅŸlik ve aÄŸrı ortaya çıkar. İlerleyen dönemde eklemlerde sertlik ve hareketlerde kısıtlanma yaÅŸanarak artrit oluÅŸabilir.
Sedef hastalığı yalnızca deriyi etkilemez. Özellikle erken yaÅŸlarda baÅŸladığında kalp ve damar sistemi hastalıkları, diyabet ve obeziteye de yol açabilir. Bu nedenle hastalığın belirtileri takip edilerek erken dönemde tedaviye baÅŸlanması baÅŸka hastalıkların oluÅŸmasını önlemek ve takibini yapmak açısında önemlidir.
Sedef hastalığının belirtileri aşağıdaki şekilde sıralanabilir:
Sedef hastalığının türlerine göre belirtileri de deÄŸiÅŸir. Bu türler aÅŸağıdaki gibi sıralanabilir:
Plak Tipi Psoriasis: Sedef hastalığından en sık görülen türdür. Vücudun herhangi bir bölümünde ortaya çıkabilen döküntülü ve kırmızılı plaklardan oluÅŸur. Bu plaklar aÄŸrılı ve kaşıntılı olabilir.
Invers Psoriasis: Bu tür nemli bölgelerde oluÅŸma özelliÄŸinden dolayı kepeklenme olmadan kızarıklık ve kızarıklığa yol açar. Bu lezyonlar koltuk altı, göÄŸüs altı, kasık gibi kıvrım yerlerinde görülür.
Tırnak Psoriasis: Sedefin tırnaÄŸa yerleÅŸtiÄŸi bu türde tırnakta kalınlaÅŸma, çukurlar ve renk deÄŸiÅŸikliÄŸi görülebilir.
Psoriasis Artrit: Hastalığın eklemde tutulduÄŸu türüdür. Eklemlerde ÅŸiÅŸlik ve aÄŸrı oluÅŸturarak artrite neden olur.
Eritrodermik Psoriasis: Kaşınan ve yanan kızarıkların tüm vücudu kaplamasıyla oluÅŸur. En az rastlanan sedef hastalığı türüdür
Sedef hastalığı için tanı fiziksel muayene ve biyopsi sonucu konulur. Sedef hastalığı egzama, vitiligo gibi hastalıklarla karıştırılabilir. Bu nedenle dermatoloji uzmanı tarafından gerçekleÅŸtirilen fiziksel muayenede yapılan incelemeler sonucu sedef hastalığı olup olmadığı anlaşılabilir. Åžüpheli durumlarda ise ayırt edebilmek adına deri biyopsisi alınarak kesin tanı konulur.
Sedef hastalığı tedavisi hastalığın türü ve ÅŸiddetine baÄŸlı olarak farklılık gösterir. Uygun tedavi yöntemleri uygulandığında hastalık tamamen iyileÅŸmese de uzun süreli iyilik halı saÄŸlanarak hastaların hayat kalitesi normal seviyelere ulaÅŸabilir. Tedavi dermatoloji uzmanının reçete edeceÄŸi topikal kremler, nemlendirici kremler, sistematik kullanılan haplar, sedef hastalığı ilacı ve iÄŸneler ile saÄŸlanabilir.
Bunun yanı sıra ÅŸiddetli sedef hastalığı vakalarında fototerapi yöntemi ile tedavi gerçekleÅŸtirilebilir. Fototerapi yönteminde hasta doktor gözetimi altında düzenli ultraviyole ışınlara maruz bırakılır. Bölgesel uygulamalar ile birlikte tüm vücut için kabin ÅŸeklinde cihazlar kullanılabilir. Fototerapi yöntemi uygulanırken bazı sistematik ilaçlar ve topikal kremler tedaviye eklenerek kombine bir tedavi uygulanır.
“Sedef hastalığı nasıl geçer?” sorusuna verilebilecek yanıtlardan biri de beslenmedir. Sedef hastaları için özel olarak hazırlanmış diyet tedavisi yoktur. Fakat semptomların artmasına neden olan besinler ve belirtileri azaltacak olan besinler belirlenerek buna göre bir beslenme düzeni oluÅŸturulmalıdır.
Sedef hastalarının beslenme düzeni belirtilerin azalması açısından önemlidir. Sedef hastaları meyve, sebze ve balık tüketimine önem vermelidir. Mevsim meyveleri ve sebzeleri antioksidan özelliÄŸi ile iltihabı azaltıcı etki oluÅŸturabilir. Karnabahar, lahana, brokoli, roka, ıspanak, çilek, kiraz, üzüm ve koyu renkli meyvelerin tüketilmesi önerilebilir. Sedef hastalarının yaÄŸ bakımından zengin balıkları tüketmesi de tavsiye edilir. Bunun yanında kalp dostu zeytinyağı ve Hindistan cevizi yaÄŸları da iltihabı azaltabileceÄŸinden dolayı önerilir. Sedef hastalarının doymuÅŸ ve trans yaÄŸlar, niÅŸasta ve ÅŸeker içeren hazır gıdaları tüketmesi durumunda hastalığın belirtileri tetiklenebilir. Pastırma, sucuk gibi iÅŸlenmiÅŸ gıdalardan ve hayvansal yaÄŸlardan uzak durulmalıdır. Her sebze de sedef hastalığına iyi gelmeyebilir. Özellikle patates, domates, patlıcan ve biberin iltihaba neden olabileceÄŸinden dolayı tüketilmesi önerilmez.
“Sedef hastalığı geçer mi?” diye merak ediyorsanız bu hastalığın tamamen iyileÅŸebilecek bir hastalık olmadığını bilmelisiniz. Ancak uygulanan tedaviler ile semptomlar azaltılarak hayat kalitesi artırılır.
Sedef hastalığı bulaşıcı değildir.
Eritrodermik türü sedef hastalığı sürekli kepek dökülmesinden kaynaklı protein kaybı oluÅŸturur. Oldukça ağır olan bu türde kalp damar sorunları ve enfeksiyon gibi sonuçlar ortaya çıkarabileceÄŸi için hastalarda ölüm tehlikesi oluÅŸturabilir. Bunun dışında tüm vücudu kaplayarak irinli yaralar oluÅŸturan püstüler sedef de ölümcül risk taşıyabilir.
Sedef hastalığına iyi gelebileceÄŸi, kulaktan duyma bir sürü ÅŸifalı su ve bitki olduÄŸu söylenir. Bu yöntemlerin tedavide bir faydası olmadığı yapılan araÅŸtırmalar sonucunda görülmüÅŸtür. Aksine bu yöntemler sedef hastalığında telkin etkisi oluÅŸturabileceÄŸinden zararlı olabilir. Mutlaka doktor kontrolünde tedavi uygulanmalı geleneksel yöntemlerden vazgeçilmelidir.