Meme lezyonları, kadınlar arasında oldukça yaygın olan bir durumdur ve genellikle endişe yaratır. Ancak, çoğunlukla zararsız olan bu lezyonların doğası ve belirtileri hakkında daha fazla bilgi sahibi olmak önemlidir. Peki memede benign lezyon nedir? İşte bilmeniz gerekenler:
Memede benign lezyon, meme dokusunda oluşan ve kanserleşme potansiyeli taşımayan bir tümör veya kitledir. Benign lezyonlar genellikle ağrısızdır ve fiziksel muayene veya görüntüleme testleri sırasında keşfedilir. Bu tür lezyonlar memenin normal dokusundan farklı olsa da zararsızdır ve genellikle tedavi gerektirmeyebilir. Ancak bazı durumlarda büyüme eğiliminde olabilirler ya da hastaya rahatsızlık verebilirler. Bu durumda cerrahi müdahale gerekebilir. Her ne kadar benign lezyonlar genellikle tehlikesiz kabul edilse de her yeni meme kütlesi veya değişikliği mutlaka doktor tarafından kontrol edilmelidir.
Memede lezyon çeşitleri aşağıdaki gibidir:
Yaygın şekilde görülen meme hastalıklarından biridir. Genellikle 30 yaşla menopoz döneminde olan kadınlarda görülür. Tek bir kist ya da meme dokusunda irili ufaklı kistlerden oluşabilir. Genel olarak memenin üst dış kadranında konumlanır ancak etki olarak tüm meme dokusunda hissedilir, her iki memede de aynı belirtilere neden olabilir. Memedeki kistler meme ağrısı ile birlikte de görülebilir. Genellikle izlem gerektiren bu durum hastayı rahatsız eden büyük boyutlara ulaştığında iğne ile boşaltılır.
Meme dokusundaki mikrobik enfeksiyonlar olan mastit ve meme apsesi genellikle emzirme dönemi olarak da adlandırılan laktasyon döneminde meme başındaki çatlaklar sebebiyle oluşur. Bu enfeksiyonlar ağrı, deride ısı artışı, sertlik ve kızarıklık gibi belirtiler yaratır. Eğer sadece enfeksiyon belirtileri varsa ve henüz bir apse oluşmamışsa antibiyotik tedavisi uygulanabilir. Ancak bir apse gelişmiş ise bu kesinlikle drenaj (boşaltma) gerektirir. Bu işlem bazı durumlarda bir iğne ile gerçekleştirilebilirken bazen açık cerrahi drenaja ihtiyaç duyulabilir. Her koşulda antibiyotik tedavisinin uzun süreli olması gereklidir.
Memenin benign lezyonları arasında bulunan duktektazi, meme ucunun alt kısmındaki süt kanallarının genişlemesi durumudur. Meme ucundan açık renkli ve sıvı kıvamlı bir akışa yol açabilir. Bir muayene sırasında meme ucunun altında sert bir kitle hissedilebilir. Nadiren tedavi için bu bölgenin alınması gerekebilir.
Süt kanallarının iç kısmında genellikle meme başının arkasında oluşur. Bu durum çoğunlukla orta yaşlı bayanlarda görülür. Meme başından akıntıya sebep olabilir ve bu akıntının niteliği oldukça değişkendir (sarı, koyu yeşil veya kahverengi gibi farklı renklerde; bulanık ya da kanlı biçimde olabilir). Eğer gerekiyorsa etkilenen süt kanalının cerrahi yoluyla alınması zorunlu olabilir.
Genellikle menopoz sonrası kadınlar ve yağ dokusu yoğunluğu yüksek olan memelerde rastlanır. Travma ve enfeksiyon gibi faktörler yağ nekrozu oluşumunu tetikleyebilir. Belirsiz sınırları bulunan sert bir kitle şeklinde hissedilebilir ve meme derisinde çöküntülere sebep olabilir. Klinik muayene ve mamografi sonuçlarına bakıldığında iyi huylu meme hastalıklarının en çok meme kanserine benzediği görülür. Kesin teşhis biyopsi veya cerrahi yoluyla elde edildiğinde konulur.
Meme kistlerinden sonra en sık rastlanan memedeki durum fibroadenomlardır. Bu durum kanserli değildir ve kansere dönüşme riski bulunur. Ergenlik çağındaki genç kadınlarda daha yaygın olarak görülür. Tek bir meme içinde birden fazla veya her iki memede eşzamanlı olarak fibroadenomlar oluşabilir. Muayene sırasında düzgün sınırlı, hareket edebilen ve nispeten sert kitleler olarak algılanabilir. Genellikle çapları 2-3 cm'dir ancak nadiren büyük boyutlara erişip memede asimetriye yol açabilir. Eğer tedavi gerektirirse cerrahi yolla çıkarılır.
Bu tümörlerin çoğunluğu (fibroadenomlar gibi) benign yani iyi huyludur. Ancak oldukça hızlı bir şekilde büyüyebilir ama genellikle benign karakterlidir. Kötü huylu formları da nadiren görülür. Muayene esnasında sert ve hareket edebilen bir kitle olarak tespit edilir. İyi huylu olanların etrafındaki küçük miktarda normal meme dokusuyla birlikte alınması tedavi için genellikle yeterli olur.
KAYNAK:
https://www.breastcancerspecialist.com.au/symptoms-conditions/benign-breast-lesions
https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pmc/articles/PMC3558101/
Memede bulunan lezyon kesinlikle dikkate alınması gereken bir durumdur ancak her lezyonun kanser anlamına gelmediğini belirtmek önemlidir. Meme dokusunda çeşitli nedenlerden dolayı oluşabilen lezyonlar genellikle meme ultrasonu veya mamografi gibi görüntüleme teknikleriyle tespit edilir. Kistler, lipomlar ve fibroadenomlar gibi benign (iyi huylu) lezyonlar genellikle kanser riski taşımaz. Ancak bazı durumlarda atipik hiperplazi gibi prekanseröz durumları veya doğrudan malign (kötü huylu) tümörleri gösterebilir. Bu nedenle memede bir lezyon saptandığında en doğru yaklaşım sağlık profesyonellerinin yönlendirmesiyle gerekli tetkiklerin yapılmasıdır.
Memede bulunan lezyonlar bazı durumlarda ağrıya neden olabilir. Ancak her memede lezyon bulunan kişi ağrı hissetmez. Ağrının varlığı veya yokluğu lezyonun tipine, büyüklüğüne ve konumuna bağlıdır. Meme kanseri gibi ciddi durumların erken belirtisi olabileceği için memenizde yeni bir lezyon fark ederseniz veya mevcut bir lezyonda değişiklikler yaşarsanız hemen bir sağlık profesyoneli ile görüşmelisiniz. Kendi kendinize meme muayenesi yapmanız ve düzenli taramalarınızın olduğundan emin olmanız önemlidir.