Vitiligo, ciltte beyaz lekelerin görülmesiyle karakterize, bağışıklık sistemi ile iliÅŸkili bir hastalıktır. Hastalığın yayılımı vitiligo türüne ve etkilendiÄŸi kiÅŸiye baÄŸlı olarak deÄŸiÅŸiklik gösterebilir. Tüm vücutta ya da sadece belirli bölgelerde görülebilir. Vitiligo bireyin estetik ve psikolojik durumunu olumsuz yönde etkileyebilir. Uygulanan tedaviler genellikle lekelerin büyümesini yavaÅŸlatmak ve cildin renk tonundaki deÄŸiÅŸimleri engellemeye yöneliktir. İşte bilmeniz gerekenler:
“Vitiligo nedir?” sorusu merak edenler için ÅŸu ÅŸekilde yanıtlanabilir: Vitiligo hastalığı genetik ve çevresel faktörlerden kaynaklanan bir rahatsızlıktır ve halk arasında 'ala' veya 'alaca' hastalığı olarak da bilinir. Otoimmün hastalıklar kendi hücrelerine saldıran bağışıklık sisteminden kaynaklanır. BaÅŸka bir deyiÅŸle vücut kendine karşı savaşır. Bu durum tedavi sürecini karmaşıklaÅŸtırabilir. Her otoimmün hastalığın geliÅŸimi farklıdır ve ÅŸeker hastalığı, çölyak hastalığı, sedef hastalığı ve hashimoto tiroiditi gibi diÄŸer otoimmün rahatsızlıklar da bulunur. Vitiligo bu tür hastalıklara eÅŸlik edebilir. Vitiligolu kiÅŸilerde bağışıklık hücreleri cilde rengini veren melanosit hücrelerine saldırır. Hastalık sadece cildi etkiler ve bulaşıcı deÄŸildir. Genellikle 10 ile 30 yaÅŸları arasında ortaya çıkar ancak daha erken veya ileri yaÅŸlarda da görülebilir.
Vitiligo hastalığı genellikle 20 yaşından önce ortaya çıkan vakaların yaklaşık yüzde 50'sinde görülse de her yaÅŸ grubunda tezahür edebilir. AraÅŸtırmalar vitiligo hastalarının %30’unda genetik faktörlerin rol oynadığını gösterir. Cinsiyet veya ırk farklılığı vitiligonun oluÅŸumuna etki etmez. Her 100 kiÅŸi arasında 1 veya 2'sinde görülür. Koyu tenli kiÅŸilerde vitiligonun belirtileri daha kolay fark edilebilir.
Vitiligo, segmental ve non-segmental olmak üzere iki farklı ÅŸekilde görülür. Segmental vitiligo genellikle çocuklarda gözlenir ve beyaz lekeler tipik olarak vücudun belirli bir bölgesinde odaklanır. Bu tür vitiligo vakalarının %30'unu oluÅŸtururken non-segmental vitiligodan daha az yaygındır. Non-segmental vitiligo ise lekelerin vücutta simetrik bir dağılım gösterdiÄŸi durumları ifade etmek için kullanılır ve hastaların %90'ında bu biçimde görülür. Eller, dizler, göz çevresi, dirsekler ve ayaklar genellikle non-segmental vitiligonun etkilendiÄŸi alanlardır.
Vitiligo genellikle ciltte renk kaybıyla kendini gösterir ve yamalı bir döküntü oluÅŸturur. Hastalık baÅŸka herhangi bir belirti vermez. Genellikle eller, kollar, yüz, boyun, dizler, dirsekler, meme uçları ve genital bölge etkilenir. GüneÅŸe maruz kalan bölgelerde vitiligo daha dikkat çekicidir. Lekeler tek noktada, belirli bölgelerde veya genelleÅŸmiÅŸ olarak ortaya çıkabilir. GenelleÅŸmiÅŸ vitiligo en yaygın türdür ve tüm vücuda yayılabilir.
Peki vitiligo neden olur? Vitiligonun kesin nedeni bilinmemektedir. Ancak çok faktörlü bir hastalık olduÄŸu düÅŸünülür ve genetik geçiÅŸli olduÄŸu bilinir. Bunun yanında bağışıklık sistemine baÄŸlı faktörler ve çevresel etmenler de rol oynar. Stres bu hastalığı tetikleyen unsurlardan biridir. Oksidatif stres yaratan maddeler de çevresel faktörler arasında sayılabilir. Ayrıca gen mutasyonları da bu hastalığın nedenleri arasında yer alabilir. Bağışıklık sistemi hücrelerinin ciltte renk pigmenti saÄŸlayan hücreleri yok etme eÄŸilimi de hastalığa yol açar ancak bunun neden olduÄŸu henüz tam olarak anlaşılmamıştır. Bu durum hastalığın tedavisini karmaşık hale getirir.
Her beyaz leke vitiligo deÄŸildir. Bu nedenle doÄŸru teÅŸhis önemlidir. Dermatoloji alanında uzman doktor mevcut renk deÄŸiÅŸikliklerini klinik bakış açısıyla inceleyerek vitiligo durumunu %90 olasılıkla belirleyebilir. TeÅŸhisin doÄŸrulanması için ek tanı yöntemleri mevcuttur. Wood ışığı muayenesi bu yöntemlerden biridir. Wood ışığı ultraviyole bir ışık kaynağıdır ve pigmentasyon bozukluklarında hızlı yanıtlar saÄŸladığından genellikle tercih edilir. Wood ışığı gözle görülemeyen bazı maddeleri floresans özelliklerini kullanarak belirgin hale getirir. EÄŸer Wood ışığı altında lekeler tırnakların beyaz bölümü olan pulpa ile aynı derecede netleÅŸirse vitiligo teÅŸhisinin olasılığı artar. EÄŸer bu ışığın altında leke deÄŸiÅŸikliÄŸi yoksa, ilerleyici baÅŸka hastalıkların varlığı da söz konusu olabilir. Vitiligoyu diÄŸer karışabilecek hastalıklardan ayırmak ve teÅŸhisini doÄŸrulamak için deri biyopsisi gibi patolojik testler de uygulanabilir.
Vitiligo tedavisi için tanı önemlidir. Vitiligonun tedavisine yönelik pek çok farklı yaklaşım mevcuttur ve bu tedavilerin hedefi genellikle derinin renk uyumunu korumaktır. Hastalığın yayılmasını engellemek ve mevcut lekeleri artırmamak adına güneÅŸten korunma oldukça önemlidir. Cilt rengini saÄŸlayan hücreler aynı zamanda cildi ultraviyole (UV) güneÅŸ ışınlarından da korur. Vitiligo tedavisindeki ilk adım UV ışınlarına karşı korunmayı saÄŸlamaktır. Çünkü vitiligolu bölgelerde cilt rengini veren ve cildi koruyan hücreler daha fazla bulunmaz. UV ışınlarının bu bölgelerde yanıklara sebep olması sonucunda travma oluÅŸabilir ve mevcut lekeler daha belirgin hale gelebilir.
Tedavi sürecinde genellikle topikal kremlerle baÅŸlanır. Bu kremler içinde topikal immünomodülatörlerden topikal kortikosteroidlere kadar çeÅŸitli ilaçlar yer alır. Ayrıca antioksidan maddeler içeren bitkisel kökenli vitiligo kremleri de kullanılır. Bir diÄŸer popüler tedavi yöntemi ise puva terapisidir. Puva terapisi kontrollü ultraviyole ışın cihazları yardımıyla uygulanır ve solaryuma benzeyen kapalı bir kabinde gerçekleÅŸtirilir. Terapi öncesinde hastaya ışığa duyarlılaÅŸtırıcı ilaç verilir. Puva ışığı vitiligolu bölgelere renk veren melanositleri aktive eder ve bu hücrelerin göçünü saÄŸlar birçok baÅŸka cilt hastalığitiligo tedavisinde ayrıca bağışıklık sistemini baskılayıcı (immunsupresif) ajanlar ve bağışıklık sisteminin aktivitesini azaltan ya da arttıran (immünmodülatör) ilaçlar da bulunur. Bu ilaçların doÄŸru ÅŸekilde deÄŸerlendirilerek kullanılması gerekmektedir, çünkü onların iÅŸlevi bağışıklık sistemini kontrol altına alarak tedaviyi saÄŸlar. Tüm bu ilaçlar ve ışın terapileri, cildin eski rengine dönmesine yarar.
Depigmantasyon tedavisi vitiligo hastalığının ilerlediÄŸi ve diÄŸer tedavi yöntemlerinin etkisiz kaldığı durumlarda uygulanır. Bu yöntem lekelerin vücudun geneline yayıldığı ve büyüklüklerinin fazla olduÄŸu hastalar için tercih edilir. Depigmantasyon ile tüm vücut beyazlatılır ve cilt tonu eÅŸitlenir. Ünlü müzisyen Michael Jackson'ın da bu yöntemi kullandığı bilinir. Bu iÅŸlem sonucunda renk kaybı kalıcı olup, hasta güneÅŸten sürekli olarak iyi bir ÅŸekilde korunmalıdır. Vitiligonun cerrahi tedavi seçenekleri de bulunur. Punch greft uygulaması ile cildin renk kaybına uÄŸramış bölgelerine vücudun farklı yerlerinden alınan deriler eklenerek vitiligolu bölgenin tekrar renk kazanması saÄŸlanır. Ayrıca kök hücre nakli de gerçekleÅŸtirilebilir.
Beslenme vitiligo tedavisinde önemli bir rol oynar. Bağırsakların T lenfosit ve mukoza altındaki içerikleri nedeniyle ikinci beyin olarak kabul edilmesi ve çeÅŸitli hastalıklarla baÄŸlantısı bulunduÄŸu düÅŸünülür. Serbest oksijen radikalleri oksidatif stres yaratır ve böylece inflamasyona (iltihaplanma) yol açar ki bu vitiligonun temelindeki durumdur. Oksidan maddeler tarafından tetiklenen bu iltihabı azaltmak için antioksidan mekanizmalar beslenme yoluyla aktif hale getirilebilir. Vitiligo gibi leke oluÅŸumuna yol açan hastalıklarda antioksidanlar bakımından zengin sebze ve meyvelerden oluÅŸan bir diyetin tedaviye pozitif katkıları bulunmaktadır.
Vitiligo kiÅŸiyle ömür boyu beraber olan bir rahatsızlıktır. KiÅŸinin hayatının geri kalanında dikkate alması gereken faktörler bulunjr. Bağışıklık sistemini saÄŸlam tutmak bu hastalıkta büyük önem taşır. Antioksidanlarca zengin, saÄŸlıklı ve doÄŸal beslenme, düzenli egzersiz yapma ve uyku bağışıklık sistemini güçlendiren ve koruyan hayati unsurlardandır. GüneÅŸ ışınları yani ultraviyole ışınlar da deride travmatik etkiye sebep olarak vitiligoyu tetikleyebilir. Deride renk veren ve ultraviyole ışınlardan koruyucu pigmentlerin eksikliÄŸi cilt kanseri riskini de artırabilir. Bu nedenle güneÅŸten korunma vitiligo hastaları için her zaman çok önemlidir. Ayrıca doktor tarafından reçete edilen vitiligo kremi ve ilaçlar da düzenli kullanılmalıdır.
KAYNAK: https://www.nhs.uk/conditions/vitiligo/
Vitiligonun nasıl seyredeceÄŸini tahmin etmek ne yazık ki mümkün deÄŸildir. Hastalık bazen küçük bir alanda yerel olarak kalabilirken bazen de tüm vücuda yayılabilir. Bu tür belirsizlikler stres yaratabileceÄŸi için hastalığın ilerlemesine neden olabilir. Vitiligo travma sonrası artan rahatsızlıklar kategorisinde bulunur ve bu duruma köbnerizasyon adı verilir. Çarpma veya sıkışma gibi travmalar yeni lekelenmelere yol açabilir. GüneÅŸ ışınları da yanıklara neden olup travmatik bir etki yaratarak yeni lekelere neden olabilir. Hastalığın ilerlemesini engellemek için, potansiyel travmalardan kaçınılmalı, stresle baÅŸa çıkılmalı ve güneÅŸi çok iyi ÅŸekilde engellemek gerekir.
Vitiligo yalnızca cildi etkileyen ve bulaşıcı olmayan bir hastalıktır. Vitiligo bir bağışıklık sistemi bozukluÄŸudur nedeni hala bilinmemektedir. Bağışıklık hücreleri ciltte renk veren melanosit hücrelerine saldırır. Stres bu hastalığı tetikleyen en önemli faktörlerden biridir. Erken teÅŸhis ve tedavi vitiligoda hayati öneme sahiptir.
Evet, vitiligo cerrahi yöntemlerle tedavi edilebilmektedir. Punch greft adı verilen bir iÅŸlemle, rengini kaybeden deri bölgelerine vücudun farklı alanlarından alınan deriler eklenerek renk kaybının düzeltilmesi saÄŸlanabilmektedir.