İnsan bedeni bir orkestra gibi uyum içerisinde çalışır. Her organ önemli bir müzik aleti gibidir ve karaciÄŸerimiz bu büyük orkestrada ana piyanist gibidir. Ancak ne yazık ki çoÄŸu zaman karaciÄŸerimizi fazla yüklenmiÅŸ veya zorlanmış buluruz. YaÄŸlı yiyecekler, alkol ve hatta stres bile bu kritik organı zora sokabilir. KaraciÄŸer hastalıkları çeÅŸitlilik gösterir ve bazı karaciÄŸer hastalıkları özel bir diyet gerektirmeyebilir ve iyi bir klinik tablo sergileyebilir. Ancak kronikleÅŸmiÅŸ ve karaciÄŸer yetmezliÄŸi gibi durumlarda beslenme önemlidir. Peki karaciÄŸer hastalıklarında beslenme ve karaciÄŸer yaÄŸlanması diyet listesi nasıl olmalı? Konu hakkında merak edilenleri ve bilinmesi gerekenleri sizler için derledik.
Viral hepatitlere yönelik diyet tedavisi ve karaciÄŸer diyeti hastanın semptomlarına ve beslenme durumuna baÄŸlıdır. Alkol, ilaçlar ve gıda takviyeleri hepatitli hastaların karaciÄŸerine zarar verebileceÄŸi için tüketimleri sınırlanmalıdır. Bazı hastalar herhangi bir diyet deÄŸiÅŸikliÄŸine ihtiyaç duymayabilir.
Mikro besin elementleri vitaminler ve iz elementler (örneÄŸin çinko, selenyum, molibden) içerir. Alkolik karaciÄŸer hastalığı olan kiÅŸiler genellikle yaÄŸda çözünen (Vitamin A, D, E, K) ve suda çözünen (B ve C vitamini) vitaminlerde eksiklik yaÅŸar. Bu durumun nedenleri arasında düzensiz diyet uygulamaları, sürekli karından sıvı alınması ve idrar söktürücü ilaç kullanımı gibi bazı tedaviler yer alır.
KaraciÄŸer yaÄŸlanmasının önemli ölçüde alkol tüketmeyen (erkeklerde <30 g, kadınlarda <20 g alkol) kiÅŸilerde görülmesi durumu alkole baÄŸlı olmayan karaciÄŸer yaÄŸlanması olarak adlandırılır. Bu hastalık yavaÅŸça ve aÅŸama aÅŸama ilerler. İlk baÅŸta yağı depolayan karaciÄŸer büyür ardından iltihap oluÅŸur. EÄŸer bu süreç yıllarca sürerse karaciÄŸerde hasar dokusu oluÅŸur ve sonunda siroz meydana gelir. Bu sebeple karaciÄŸer yaÄŸlanması tehlikeli bir durum olarak kabul edilir. Halihazırda Türkiye'nin de içinde bulunduÄŸu geliÅŸmiÅŸ ülkelerde siroz ve karaciÄŸer nakli nedenleri arasında başı çeken faktör karaciÄŸer yaÄŸlanmasıdır. Hatta hepatit B'den sonra karaciÄŸer kanserinin ikinci en yaygın nedeni olduÄŸunu söylemek yanıltıcı olmaz. Ülkemizde obezite, diyabet ve saÄŸlıksız beslenme alışkanlıklarının artmasıyla birlikte karaciÄŸer yaÄŸlanma vakaları da hızla yükselmiÅŸtir. Tahminler her dört kiÅŸiden birinde karaciÄŸer yaÄŸlanması olduÄŸunu ve bunların onda birinin ciddi iltihaplı karaciÄŸer yaÄŸlanması olduÄŸunu göstermektedir. Bu nedenle karaciÄŸer yaÄŸlanması diyeti önem verilmesi gereken bir konudur.
Peki karaciÄŸer yaÄŸlanmasına yol açan beslenme nasıldır? Fruktoz bir tür meyve ÅŸekeri olup glukoza kıyasla karaciÄŸerde daha kolay metabolize edilir. Ancak doÄŸada serbest fruktoz nadiren bulunur. Sanayi devrimiyle rafine ÅŸeker üretimi artmıştır. Ayrıca son yıllarda mısır ÅŸurubundan elde edilen fruktoz bağırsak geçirgenliÄŸini arttırır, iÅŸtah merkezini uyarır ve insülin direncini yükseltir. Bu sebeple mısır ÅŸurubu kaynaklı fruktozu azaltmak gereklidir. Batılı beslenme tarzı (fast-food, hazır yiyecekler, rafine un ve ÅŸeker) yaÄŸ metabolizmasını bozar ve aynı zamanda oksidasyon sonucunda hücrenin enerji üreten bileÅŸenlerini tahrip eder. Bu durum hücre içinde yaÄŸ birikmesine yol açar. KaraciÄŸer yaÄŸlanması için kabul edilmiÅŸ bir tıbbi beslenme tedavi protokolü olmasa da mevcut veriler genel anlamda yaÅŸam tarzında yapılacak deÄŸiÅŸiklikleri önermektedir. Bu deÄŸiÅŸiklikler aÅŸağıdaki gibidir:
Bu yaÅŸam tarzı deÄŸiÅŸiklikleri ve karaciÄŸer yaÄŸlanması için diyet, yaÄŸlı karaciÄŸer hastalığının tedavisinde büyük rol oynamaktadır. Kilo verme ile birlikte insülin direncinin iyileÅŸtirilmesi, enerji tüketiminin düÅŸürülmesi ve aerobik veya dayanıklılık egzersizlerinin artırılmasıyla elde edilir.
KaraciÄŸer yaÄŸlanması için diyet programı kadar siroz hastaları için de beslenmenin nasıl olması gerektiÄŸi merak konusudur. Siroz karaciÄŸerin dönüÅŸümsüz hasar gördükten sonra iÅŸlevini yerine getirememesi ve karaciÄŸer kan dolaşımındaki damarlarda basınç artışına baÄŸlı olarak özellikle yemek borusunda damar baloncukları meydana gelmesidir. Siroz hastalarında özellikle hayvansal proteinlerin bağırsak bakterileri tarafından amonyaÄŸa ve diÄŸer toksik maddelere dönüÅŸtürülmesi sonucu hepatik ensefalopati adı verilen zaman zaman ortaya çıkan bilinç bozukluÄŸu görülür. Ayrıca siroz hastalarında kas ve kemik kaybı daha hızla oluÅŸmaktadır. Kas kaybını durdurmak hastaların yaÅŸam süresini uzatabilir. Bu yüzden beslenme kritik öneme sahiptir.
Siroz hastalarının gereksiz diyete baÅŸvurmaması önemlidir. KaraciÄŸer koruma diyetinde çok fazla protein kısıtlaması yanlış bir uygulama olan ve kas kaybını artırabilecek bir durumdur. Bu sebeple hastaların dallı zincirli aminoasitleri tüketmeleri önerilir. Bu aminoasitler genellikle bitkisel protein kaynakları olan baklagillerde bulunur. KaraciÄŸer kan ÅŸekerinin sabit kalmasını saÄŸlar. SaÄŸlıklı bir insan uzun süre aç kalabilir çünkü karaciÄŸer açlık sürecinde depoladığı ÅŸekeri kana verir ve düÅŸük kan ÅŸekeri durumunu engeller. Ancak siroz hastalarında karaciÄŸerin zarar görmesi nedeniyle uzun süreli açlık ciddi kan ÅŸekeri düÅŸmelerine ve hatta beyin fonksiyonlarının bozulmasına yol açabilir. Bu nedenle bu hastaların sık sık ara öÄŸünler alması ve yavaÅŸ salınımlı karbonhidrat kaynakları olan niÅŸasta ve mısır tüketmeleri tavsiye edilir. Peki siroz hastaları ne yememeli? Siroz hastaları genel olarak aşırı tuzlu, yaÄŸlı ve iÅŸlenmiÅŸ gıdalardan kaçınmalıdır. Tuz vücutta su tutulmasına sebep olabilir ve bu da siroz hastalarının karşılaÅŸtığı komplikasyonları artırabilir. YaÄŸlı yiyecekler ve iÅŸlenmiÅŸ gıdalar ise karaciÄŸerin normal fonksiyonlarını daha da zorlaÅŸtırabilir. Alkol tüketiminden tamamen kaçınmak çok önemlidir çünkü alkol karaciÄŸer hücrelerine zarar verir ve sirozu daha da kötüleÅŸtirir. Kızarmış yiyecekler, kırmızı et, ÅŸekerli içecekler ve tatlılar gibi yüksek kalorili gıdalar da siroz hastaları için uygun deÄŸildir. Bunun yerine tam tahıllar, meyveler, sebzeler ve yaÄŸsız protein kaynakları gibi saÄŸlıklı gıdalar tercih edilmelidir. Ancak her hasta için en iyi diyet planını belirlemek için bir diyetisyen veya hekimle görüÅŸmek en iyisidir.
Probiyotikler yararlı mikroorganizmalar olarak kabul edilebilir. Bağırsaklarımızda trilyonlarca bakteri bulunur ve bunların dengesi saÄŸlığımız açısından büyük öneme sahiptir. KaraciÄŸer hastası olan kiÅŸilerde bu dengenin bozulduÄŸu görülmüÅŸtür. Yukarıda bahsi geçen beslenme yöntemi ile bağırsak bakteri dengemizi düzenlememiz mümkündür ancak bazen probiyotik adı verilen yararlı bakteri takviyelerini almak da faydalı olabilir. Bazı araÅŸtırmalar siroz gibi hastalıklar ve özellikle yaÄŸlı karaciÄŸer hastalığında probiyotik kullanmanın avantajları olduÄŸunu göstermiÅŸtir. Ancak karaciÄŸer hastalarının probiyotik kullanımı yalnızca doktor önerisi ile olmalıdır.
Sonuç olarak kronik karaciÄŸer hastalığı beslenme sürecinde en ideal beslenme tarzı Akdeniz diyetidir. Bunun yanı sıra mayalı ürünlerin tüketimi de ihmal edilmemelidir. YaÄŸlı karaciÄŸer hastalığında vücut ağırlığının %10'u kadar kilo verilmelidir ancak bu kilo kaybının esasen yaÄŸlardan gelmesi gereklidir ve kas dokusu korunmalıdır. Siroz hastalarının ise gereksiz diyet yapmaması, protein alımını kısıtlamaması ve bitkisel proteinlere yönelmesi önemlidir. Doktor ve uzman diyetisyen dışında hiçbir diyet veya bitkisel ürün tavsiyesine itibar edilmemelidir.
KAYNAK:
https://liverfoundation.org/health-and-wellness/healthy-lifestyle/liver-disease-diets/
https://medlineplus.gov/ency/article/002441.htm