KaraciÄŸer iç organlarımız arasında yaklaşık 1.5 - 2 kilogram ağırlığıyla en büyük olanıdır ve kendini yenileyebilme yeteneÄŸine sahip tek organdır. Vücudun hayati iÅŸlevlerinin gerçekleÅŸtirilmesinde son derece önemli bir role sahiptir. Her tür kimyasal madde, ilaç ve alkolün kanın temizlenmesinde etkin bir rol oynar. Ayrıca belirli vitamin ve minerallerin depolanması, yaÄŸların sindirimi, kanın pıhtılaÅŸması ve bağışıklık sisteminin düzenlenmesi gibi kritik süreçlerde de karaciÄŸer anahtar bir konumdadır. Dolayısıyla karaciÄŸerde meydana gelen en ufak hasar bile insan vücudunda ciddi problemlere sebep olabilir. KaraciÄŸerde meydana gelen önemli hasarlardan biri de sirozdur. “Siroz nedir? Ne gibi belirtiler verir ve nasıl tedavi edilir?” gibi soruların yanıtlarını sizler için derledik.
Siroz hastalığı, saÄŸlıklı karaciÄŸer hücrelerinin yerini skar dokusunun aldığı ve karaciÄŸerin kalıcı hasara uÄŸradığı ilerlemiÅŸ bir hastalıktır. Skar dokusu genellikle yaralanma veya uzun süreli hastalık sonucunda oluÅŸur. Siroz durumunda karaciÄŸer iÅŸlevlerine devam edebilir fakat skar dokusu normal çalışmayı engeller ve metabolizma, kanın pıhtılaÅŸması, protein üretimi ve ilaçlar ile toksinlerin filtrelenmesi gibi hayati görevleri yerine getiremez. Siroz iki farklı evrede incelenir; semptomların varlığına baÄŸlı olarak kompanse ve dekompanse siroz. EÄŸer erken teÅŸhis edilirse dekompanse siroz kompanse siroza dönebilir. Bu iki evre aÅŸağıdaki gibidir:
KaraciÄŸer sirozu tehlikeli bir hastalıktır ve karaciÄŸer dokusunda yapısal bozulmalar ve skar dokusu oluÅŸumuyla sonuçlanır. Hastalık ilerledikçe saÄŸlıklı karaciÄŸer hücrelerinin sayısı azalır. KaraciÄŸer sertleÅŸir ve kanın geçiÅŸine direnç gösterir. Kan akışının engellenmesi bağırsaklar ve dalakta basınca neden olur ve kan kendine alternatif yollar arar. Bu durumlar karaciÄŸer fonksiyonlarının bozulmasına ve karaciÄŸer yetmezliÄŸi belirtilerinin ortaya çıkmasına yol açar.
Siroz kronik ve progresif bir hastalıktır. Erken aÅŸamalarında semptomlar hafif olabilir ama karaciÄŸer hasarı arttıkça belirtiler de ÅŸiddetlenir. BaÅŸlangıçta en yaygın görülen belirtiler iÅŸtah kaybı, kilo kaybı, mide bulantısı, enerji eksikliÄŸi ve hızlı yorgunluk hissidir. İleri evrelerde vücutta su toplanması, bacak ödemi, karın ÅŸiÅŸliÄŸi, kas atrofisi, ciltte kolay morarma, kanama eÄŸilimi, aşırı kaşıntı, sarılık ve geçici bilinç deÄŸiÅŸimleri gibi siroz belirtileri görülür. DiÄŸer belirtiler ise ÅŸöyledir:
Sirozun belirtileri hastalığın erken aÅŸamalarında hissedilmeyebilir. Bazen kiÅŸi rutin bir saÄŸlık kontrolüne gitmeden siroz olduÄŸunu bilemez. Doktor baÅŸlangıçta alkol kullanımını ve geçmiÅŸteki medikal durumunuzu sorgular. Ayrıca karaciÄŸerin mevcut durumu hakkında bilgi sahibi olmak için muayene de gerçekleÅŸtirir. Sirozun belirlenmesi genel olarak rutin kan testleri veya muayene yardımıyla yapılır. DoÄŸruluÄŸu teyit etmek için laboratuvar ve görüntüleme testleri istenebilir. BaÅŸlıca tanı yöntemleri aÅŸağıdaki gibidir:
Doktor yapılan testlerin sonuçlarına göre sirozun hangi evresinde olduÄŸunu hastaya aktarabilir. EÄŸer kompanse siroz teÅŸhisi konulursa bu karaciÄŸerde yara izleri bulunduÄŸu ancak halen önemli fonksiyonlarını yerine getirebildiÄŸi anlamına gelir. Bu aÅŸamada herhangi bir belirti görülmeyebilir. EÄŸer doktor dekompanse siroz teÅŸhisi koyarsa karaciÄŸerdeki hasar ciddidir ve düzgün ÅŸekilde çalışamaz hale gelmiÅŸtir. Bu durumda çok sayıda semptom meydana gelebilir.
Siroz tedavisi yaklaşımı karaciÄŸerin hasar seviyesine göre belirlenir. Tedavinin ana hedefi siroza yol açan durumu düzeltmek ve daha fazla zararı önlemektir. Bu ÅŸu anlama gelir: Alkol tüketimi durdurulmalıdır. EÄŸer siroz karaciÄŸerdeki yaÄŸ birikmesinden kaynaklanıyorsa kilo verilmelidir. Hepatit B veya Hepatit C varsa ilaç kullanımı gerekli olacaktır. Kaşıntı, aÄŸrı ve yorgunluk gibi semptomları hafifletmek için de ilaçlar kullanılabilir. Doktor ayrıca sirozdan kaynaklanabilecek komplikasyonların tedavisini hedefleyecektir. Bu doÄŸrultuda aÅŸağıdaki tedavi yöntemleri hasta özelinde tercih edilir:
Erken aÅŸamada siroz teÅŸhisi konulan birçok kiÅŸi uygun tedavi ile saÄŸlıklı bir yaÅŸam sürdürebilir. Obezite veya diyabet gibi durumlar varsa kan ÅŸekerini dengelemek ve kilo vermek yaÄŸlı karaciÄŸer hastalığından kaynaklanan hasarı azaltabilir. Alkol bağımlılığına baÄŸlı hasar söz konusuysa alkolü bırakmak sirozun daha iyi yönetimine yardımcı olabilir.
Sirozlu kiÅŸilerin enerji ihtiyacı saÄŸlıklı bireylerden %50 daha fazladır. SaÄŸlıklı bir yetiÅŸkin günde 1500-2000 kalori alırken siroz hastalarının 2300-3000 kalori tüketmesi gerekir. KaraciÄŸer rahatsızlığı olan kiÅŸinin günlük enerjisinin yarısı basit ve kompleks ÅŸekerlerden yani karbonhidratlardan, üçte biri yaÄŸlardan ve kalanı proteinlerden gelmelidir. Su ve tuz retansiyonu durumunda su ve tuz alımını sınırlamaları önemlidir. Bu hastaların düzenli diüretik kullanmaları ve poliklinik kontrollerini yapmaları gerekir. Tuz tüketimi 1-2 gramı geçmemelidir. Bu süreçte beslenme düzeninde aÅŸağıdaki besinlere mutlaka yer verilmelidir:
Kronik karaciÄŸer hastası olan kiÅŸiler ve özellikle siroz hastaları için özel bir beslenme programı oluÅŸturulmalıdır. SaÄŸlıklı bireylerin ihtiyacının bir buçuk katı enerji ve protein gereksinimi olan karaciÄŸer hastalarının gerekli olmadıkça protein ve diyet sınırlamalarına gitmeleri, beslenme yetersizliÄŸine ve hastalığın ilerlemesine sebep olabilir.
KaraciÄŸer vücudun bir nevi fabrikasıdır. Tüm besin maddelerinin iÅŸlendiÄŸi yer olan karaciÄŸer bu maddeleri vücut için faydalı ürünler haline getirir. Bunlardan birisi olan albümin sıvıların damarlarda tutulmasını saÄŸlar. Ancak karaciÄŸer fonksiyonları bozulduÄŸunda albümin yapımı da etkilenir. Albümin seviyesindeki düÅŸüÅŸ sıvıların damarlarda tutulamamasına ve dokular arasında sızmasına sebep olur. Bu durum ilk olarak bacaklarda ÅŸiÅŸlik olarak belirginleÅŸir. Aynı mekanizma nedeniyle karın boÅŸluÄŸunda da sıvı toplanır ve karın ÅŸiÅŸer. Bu hastalığa sahip kiÅŸilerde en küçük çarpışmalarda bile deride morluklar oluÅŸabilir veya kanama eÄŸilimi artar. Bunun sebebi karaciÄŸer hasarı nedeniyle pıhtılaÅŸmayı saÄŸlayan maddelerin yeterince üretilememesidir. KaraciÄŸerin iÅŸleyemediÄŸi bazı maddeler kanda birikir ve ciddi kaşıntılara ve bilinç deÄŸiÅŸikliklerine yol açabilir. Peki siroz hastalığı neden olur? İşte bu sorunun yanıtı:
KAYNAK: https://www.nhs.uk/conditions/cirrhosis/
Siroz, karaciÄŸerin safra ve gerekli kan proteinlerini oluÅŸturma kapasitesini düÅŸürür veya tamamen ortadan kaldırır.
Siroz tedavi edilemez. Siroz tedavisinin ana hedefi semptomları ve komplikasyonları kontrol altında tutmak ve durumun daha da kötüleÅŸmesini önlemektir.
Sirozlu kiÅŸilerde karaciÄŸer rahatsızlığından dolayı idrar genellikle koyu turuncu, kehribar, kola veya kahverengi renkte olabilir. Bu durum karaciÄŸerin bilirubini düzgün bir ÅŸekilde iÅŸleyememesinden dolayı bilirubinin birikmesi sonucu meydana gelir.
DoÄŸumdan itibaren bazı anormallikler ve kalıtsal hastalıklar sebebiyle birkaç aylıkken bile çocuklarda siroz teÅŸhisi konulabilir. Bu durumun en yaygın sebeplerinden biri biliyer atrezi yani doÄŸuÅŸtan gelen safra kanalları eksikliÄŸi veya yokluÄŸudur.
Siroza yol açabilen faktörler oldukça çeÅŸitlidir. Hepatit B ve C'ye baÄŸlı kronik karaciÄŸer hastalıkları, alkol tüketimi ve karaciÄŸer yaÄŸlanması genellikle en sık rastlanan nedenler arasında yer alır.
Zamanla karaciÄŸerin metabolizması bozulmaya baÅŸlar ve bu durum safra üretimini de olumsuz etkiler. Hastada sarılık belirtileri görülmeye baÅŸlar. Kanın içerisinde biriken maddeler beyin fonksiyonlarını etkileyerek uyku eÄŸilimi, unutkanlık ve konsantrasyon problemleri yaratır. Bu hastalar proteinli besinleri sınırlamazlarsa bilinç kaybına kadar varabilen ağır tablolar yaÅŸayabilirler. KaraciÄŸerden kanın geçememesi sonucunda damarlarda baskı artar (portal hipertansiyon). Bu durum dolaylı olarak dalakta da baskı artışına ve büyümeye (splenomegali) yol açar. Büyüyen dalak kan hücrelerini aşırı derecede parçalar. Bunun sonucunda; çok fazla alyuvar yıkımı anemiye (kansızlık), çok fazla akyuvar (lökosit) yıkımı lökopeniye, çok fazla trombosit (pıhtılaÅŸmayı saÄŸlayan hücreler) yıkımı ise trombopeniye yol açar. Kanama bozukluklarına yol açabilir. Kan, kalbe geri dönmek ve tekrar dolaşıma katılmak için yeni yollar bulur. Bunların arasında en klinik öneme sahip olanı, yemek borusunun (özofagus) içinde yer alan ince damarlardır. Bu damarlar basınç sebebiyle aşırı geniÅŸler, ÅŸiÅŸer ve baloncuklar oluÅŸturur. Bu durumun önemi farklı mekanizmalarla yırtılabilmesi ve bunun sonucunda ciddi, hatta ölümcül olabilecek sindirim sistemi iç kanamalarına neden olabilmesidir. Sirozlu hastalarda bir baÅŸka risk faktörü ise karaciÄŸer kanseri geliÅŸme olasılığıdır. Hem sirozun kendi kanserojen etkisi hem de siroza neden olan rahatsızlıkların doÄŸrudan etkisi ile karaciÄŸerde kanser geliÅŸebilir.
KaraciÄŸerdeki yapısal deÄŸiÅŸiklikleri geri almak genellikle mümkün olmasa da çeÅŸitli tedavi yöntemleri ile sirozun ilerleyiÅŸi durdurulabilir veya geciktirilebilir. Anahtar nokta, siroza yol açabilecek faktörlerin (alkol tüketimi, hepatitler, bazı genetik hastalıklar, obezite vb.) erken teÅŸhisi ve bunların kontrol altına alınmasıdır. EÄŸer sirozun nedeni aşırı alkol tüketimi ise, alkolün bırakılması hastalığın ilerlemesini durdurabilir. Hepatitlerle ilaçlar aracılığıyla mücadele edilebilir.
Siroza karşı bir bitkisel tedavi yöntemi bulunmamaktadır. Sirozun tek kesin tedavisi karaciÄŸer naklidir.
Alkole baÄŸlı siroz genellikle yıllar içinde geliÅŸir. Siroz hastalığı için kalıcı karaciÄŸer hücre hasarı gereklidir. "YaÄŸlı karaciÄŸer" ise alkollü karaciÄŸer hastalığının görülen ilk safhasıdır. EÄŸer hasta bu aÅŸamada alkol tüketimini keserse, karaciÄŸer kendisini onarabilir. Bir epidemiyolojik çalışma, toplumda alkol kullanımında her 1 litre artışın, alkol tipine bakılmaksızın siroz sıklığını erkeklerde %14, kadınlarda %8 oranında arttırabileceÄŸini göstermiÅŸtir.
Her ne kadar bazı alkol bağımlıları alkolizmin birçok fiziksel ve psikolojik belirtisini ciddi anlamda yaÅŸasalar da, hepsinde ilerleyen karaciÄŸer hasarı meydana gelmez. Alkol kullanıcılarının yalnızca %10-25'lik bölümünde zaman içerisinde alkol kaynaklı siroz görülür.
Hayır. Genellikle alkolik hepatitin, yeterli seviyede karaciÄŸer hasarı oluÅŸarak siroza neden olması uzun yıllar sürer. EÄŸer alkolik hepatit erken tespit edilip tedaviye baÅŸlanırsa, sirozun oluÅŸumu engellenebilir.
Hepatit, karaciÄŸer dokusundaki iltihaptan kaynaklanır. Siroz ise normal karaciÄŸer hücrelerinin zarar görmesi ve skar dokusu ile yer deÄŸiÅŸtirmesi durumudur. Bu durum, karaciÄŸerin birçok hayati iÅŸlevini aksatır.
Siroz bir kanser türü deÄŸildir ancak karaciÄŸer kanseri olan kiÅŸilerin çoÄŸunda siroz hastalığı da bulunur. Siroz, karaciÄŸer kanserine yakalanma riskini 20 kat artırır.
Bu durum kiÅŸiden kiÅŸiye deÄŸiÅŸkenlik gösterir; ancak genel olarak bilinen bir gerçek vardır ki karaciÄŸer sirozu, dünya genelinde ölüm sebepleri arasında 10. sıradadır.