Renk nesnelerden yansıyan ışık dalgalarının göz sinirlerince algılanması ve beyne iletilmesi sonucu oluÅŸan bir fenomendir. Renklere isim verilirken yansıtılan ışıkların dalga boyu dikkate alınır. EÄŸer bir nesne gelen tüm ışığı doÄŸrudan geri yansıtır veya saçarsa bu nesne insan gözünde beyaz olarak görülür. Ancak üzerine düÅŸen tüm ışık dalgalarını absorbe eden nesneler ise beyin tarafından siyah olarak algılanır. Bazı sinir hücrelerinin iÅŸlev kaybı durumunda nesnelerden yansıyan farklı dalga boylarındaki ışıklar beyne düzgün iletilmez ve renkli görme durumu ortaya çıkmaz. Bu tür algılama sorunlarına renk körlüÄŸü denir. Renk körlüÄŸü nedenleri ve renk körlüÄŸü testi hakkında merak edilenleri sizler için derledik.
“Renk körlüÄŸü nedir?” sorusunu daha detaylı yanıtlamak gerekirse: Renk körü olan kiÅŸiler renkleri normal biçimde göremez. Bu oldukça yaygın bir durumdur ve koni adlı sinir hücrelerinin düzgün çalışmamasına baÄŸlıdır. Konilerin görevi gelen ışığı ve görüntüleri iÅŸleyip beyne renk sinyallerini iletmektir. Koni hücrelerinde meydana gelen problem renk körlüÄŸünün oluÅŸmasına sebep olur. Ancak renk körlüÄŸü genellikle hiçbir rengin algılanmaması anlamına gelmez. Renk körü olan kiÅŸilerin çoÄŸu farklı renkleri hala görebilir. Fakat bazı renkleri diÄŸerlerinden farklı algılarlar ve belirli renk tonları arasındaki farkı ayırt etmekte güçlük çekebilir. Sadece çok nadiren görülen bazı renk körlüÄŸü türlerinde kiÅŸi hiçbir rengi algılayamaz. Renk körlüÄŸü genellikle genetiktir ve en sık rastlanan tipi kırmızı-yeÅŸil renk körlüÄŸüdür. Bu tür genellikle anne ve babadan çocuklara geçer. Ancak her renk körlüÄŸü durumu kalıtsal deÄŸildir. SaÄŸlık sorunları veya baÅŸka sebepler nedeniyle bireyler hayatlarının ileri dönemlerinde de renk körlüÄŸü yaÅŸayabilir.
Renk körlüÄŸü diÄŸer adı ile daltonizm durumu yaÅŸayan bireylerin dünyayı nasıl algıladığı koni hücrelerinin eksikliÄŸine baÄŸlı olarak deÄŸiÅŸkenlik gösterir. Renk körlüÄŸünün varlığı çoÄŸu insan tarafından genellikle kendiliÄŸinden fark edilmez. Pigment yetersizliÄŸi seviyesine baÄŸlı olarak görme yetisi ya normal seviyeye yakın olabilir ya da hastalığın daha ileri aÅŸamalarını ifade edebilir. ÖrneÄŸin ışıklandırmanın düÅŸük olduÄŸu bir ortamda solgun bir renk canlı gibi algılanabilir. Nadiren hastalığın ileri derecelerinde kiÅŸi siyah beyaz görür. Hastalığın en sık rastlanan formunda yani genetik renk körlüklerinde yeÅŸil, sarı, turuncu ve kırmızı aynı ÅŸekilde algılanır. Sadece renk yoÄŸunluklarına göre ton farklılıkları belirlenir.
Peki renk körlüÄŸü neden olur? Genellikle genetik faktörler renk körlüÄŸünün en yaygın nedenidir. Genetik olarak geçiÅŸ gösteren renk körlüÄŸü tıbbi literatürde konjenital olarak adlandırılır. Konjenital renk görme bozuklukları genelde x kromozomu aracılığıyla aktarılır. Bu konjenital renk körlüÄŸünün genellikle anneden erkek çocuÄŸa geçtiÄŸi anlamına gelir. Konjenital renk körlükleri koni hücrelerinin eksikliÄŸi sonucunda oluÅŸur. Koni hücreler ışık dalgalarını ayırarak kırmızı, yeÅŸil ve mavi renkleri birbirinden ayırt etmemizi saÄŸlayan sinir hücreleridir. DoÄŸuÅŸtan gelen koni hücre eksikliÄŸi bu renklerin ayırt edilememesi yani renk körlüÄŸüne yol açar. Ancak her renk körlüÄŸünün doÄŸumdan itibaren var olduÄŸu söylenemez. Renk körlüÄŸü ve diÄŸer görme problemlerinde de ortaya çıkabilir. Sonradan meydana gelen renk algılama sorunlarının büyük bir bölümü hastalıklar, travma, ilaçların zehirli yan etkileri, metabolizma hastalıkları veya damar hastalıklarının bir sonucudur.
Renk körü bireyler genellikle renkleri standarttan farklı ya da yanıltıcı bir biçimde görebilir. Ancak semptomlar bireyden bireye ve renk körlüÄŸünün çeÅŸidine baÄŸlı olarak deÄŸiÅŸkenlik gösterebilir. Sıklıkla görülen renk körlüÄŸü belirtileri aÅŸağıdaki gibidir:
Bu semptomlar renk körü olan kiÅŸiler arasında deÄŸiÅŸebilir ve bazı bireylerde belirtiler daha hafif olurken baÅŸka bireylerde daha belirgin olabilir. Renk körlüÄŸünün teÅŸhis edilebilmesi için bir göz doktoruna görünmek ve gereken testleri yaptırmak önemlidir.
Renk körlüÄŸü tespiti için çeÅŸitli testler uygulanır. Bu testleri göz doktoru veya uzmanın yapması gerekir ve renk algısını deÄŸerlendirmek amacıyla kullanılır. Renk körlüÄŸünün belirlenmesinde genel olarak kullanılan testler ise ÅŸöyledir:
Bu testler renk körlüÄŸünün cinsini ve yoÄŸunluÄŸunu belirlemek amacıyla kullanılır. Renk körlüÄŸünün tanısı ve deÄŸerlendirilmesi bir göz doktoru ya da uzman tarafından gerçekleÅŸtirilmelidir. Bu testlerin sonuçlarına dayanarak uygun taktikler veya yardımcı ekipmanlar saÄŸlanabilir.
İshihara testi için hastadan her tablodaki figürleri tanımaları istenir. EÄŸer birey belirli bir sayıyı veya ÅŸekli tanımlamakta zorlanırsa bu durum renk körü olduÄŸu anlamına gelebilir. Bir diÄŸer test olan Anomaloskop testi ile hastanın iki farklı ışığın rengini karşılaÅŸtırarak renk görme yeteneÄŸini deÄŸerlendirir. Hastanın, kontrol panelindeki düÄŸmeleri kullanarak iki ışık kaynağını aynı renkte yapmaya çalışması istenir. Farnsworth-Munsell 100 Hue Test için de bir dizi renkteki küpler sunulur ve hasta bunları sıralaması istenir. Renk körlüÄŸü testinde dikkat edilmesi gerekenler arasında en önemlisi her ne kadar bu testler evde uygulanabilir olsa da kesin ve doÄŸru bir tanı için bir göz saÄŸlığı uzmanına baÅŸvurmanız gerektiÄŸini bilmenizdir.
Renk körlüÄŸünün en sık rastlanan çeÅŸitleri genellikle ebeveynlerden geçer. Bu genellikle doÄŸuÅŸtan olan veya konjenital renk körlüÄŸü olarak adlandırılan türdendir. Renk körlüÄŸü çeÅŸitleri arasında en yaygın olarak görüleni gözdeki koni hücrelerinin doÄŸru iÅŸleyiÅŸini saÄŸlayan genlerin deÄŸiÅŸiminden kaynaklanır ve bu duruma kırmızı yeÅŸil renk körlüÄŸü denir. Kırmızı yeÅŸil renk körlüÄŸünde gözdeki koni hücrelerinde yer alan fotopigmentler düzgün ÅŸekilde çalışmayabilir veya hiç çalışmayabilir. Kırmızı-yeÅŸil renk körlüÄŸünün farklı tipleri bulunur. Bunlar:
Kırmızı yeÅŸil renk körlüÄŸü kadar yaygın olmayan bir diÄŸer tür ise mavi sarı renk körlüÄŸü durumudur. Bu durum gözdeki mavi koni hücrelerindeki fotopigmentlerin eksik ya da düzgün çalışmamasından kaynaklanır. Mavi sarı renk körlüÄŸü tipleri ise ÅŸöyledir:
Renk körlüÄŸünün çok sayıda çeÅŸidi bulunur ve her birinin etkilediÄŸi görme düzeyi farklıdır. Bu sebeple göz ve görme saÄŸlığını koruyabilmek için hangi tip renk körlüÄŸüne sahip olduÄŸunu bilip ona göre tedbir almak önemlidir. Özellikle çocukluk çağında renk körlüÄŸünün görmezden gelinmemesi gereklidir. EÄŸer siz veya çocuÄŸunuzda renk körlüÄŸü belirtisi olduÄŸundan ÅŸüpheleniyorsanız göz doktoruna baÅŸvurmayı düÅŸünmelisiniz.
Renk körlüÄŸü genellikle kalıtsal bir hastalıktır. Dolayısıyla renk körü bireylerin renk algısını tamamen normal hale getirme veya renk körlüÄŸü tedavisi ile iyileÅŸtirme imkanı bulunmaz. Ancak bazı teknikler ve yöntemler renk körlüÄŸünün etkilerini azaltmak veya renkleri daha iyi anlamayı saÄŸlamak için kullanılabilir. Bu yöntemler aÅŸağıdaki gibidir:
Renk Tanıma EÄŸitimi: Renk körü kiÅŸilere verilen eÄŸitim ile farklı renklerin belirgin özellikleri tonları ve karşıtlıkları öÄŸretilebilir. Bu sayede kiÅŸi renkleri daha iyi anlayabilir ve ayırt edebilir hale gelebilir.
Renk Düzenlemeleri: Renk körü olan bireyler yaÅŸamlarını kolaylaÅŸtırmak adına belirli renk kombinasyonları veya karşıtlıkları kullanarak renk düzenlemeleri yapabilir. ÖrneÄŸin renk kodlama veya etiketleme gibi teknikler renkli nesneleri tanımlamada veya farklı alanları ayırt edebilmekte yardımcı olabilir.
Teknolojik destekler: Renk körlüÄŸü yaÅŸayanlar için çeÅŸitli teknolojik aletler ve uygulamalar bulunur. Özellikle renk algısını geliÅŸtirmeye yardımcı olan özel filtrelerle donatılmış renk körlüÄŸü gözlüÄŸü veya renk tespit etme uygulamaları kullanılabilir. Peki renk körlüÄŸü ameliyatla düzeltilir mi? Renk körlüÄŸü ÅŸu an için herhangi bir cerrahi müdahale ile düzeltilemeyen genetik bir durum. Renk körlüÄŸünün mutasyon göstereceÄŸi bir durum deÄŸildir. Genellikle doÄŸuÅŸtan gelen ve hayat boyu devam eden bir sorundur. Ancak bazı özel durumlardaki göz yaralanmaları veya hastalıkları sonucunda renk körlüÄŸü kazanılabilir.
KAYNAK:
https://tr.wikipedia.org/wiki/Renk_k%C3%B6rl%C3%BC%C4%9F%C3%BC
Renk körlük hali iki farklı ÅŸekilde ortaya çıkabilir. İlk olarak kalıtsal faktörlere baÄŸlı olarak beliren renk körlüÄŸü ve sonradan kazanılan, edinilmiÅŸ renk körlüÄŸü vardır. DoÄŸuÅŸtan gelen renk körlüÄŸü genellikle X cinsiyet kromozomu ile aktarılır. Erkeklerde tek kadınlarda ise iki adet nedeniyle renk körlüÄŸünün erkeklerde daha sık görülmesi beklenir. Kadınların %0,5'inde görülürken erkeklerde bu oran %8'dir. Kazanılmış renk körlüÄŸü ise retina veya beyindeki görme merkezi sorunu ya da görme yeteneÄŸini etkileyen hasarlar bazı ilaçların yan etkileri gibi sebeplere baÄŸlı olarak oluÅŸabilir.
Tam veya total renk körü olan kiÅŸiler renkleri hiçbir ÅŸekilde ayırt edemezler sadece nesnelerin ÅŸeklini, parlaklık ya da koyuluk seviyelerini algılayabilir. Kırmızı ve yeÅŸil renkleri daha koyu, sarı ve mavi renkleri ise daha açık olarak görür.
Renk körlüÄŸünün tespiti için farklı yöntemler kullanılabilir. En yaygın olarak uygulanan test yöntemi ishihara testi adını taşıyan renk körlüÄŸü testidir.
Dünya çapında erkek nüfusunun %8'i ve kadın nüfusunun %0.5'i renk körüdür. Renk körlük durumu genetik yolla aktarılır. Kırmızı-yeÅŸil renklere karşı geliÅŸen görme bozukluÄŸu kalıtsal renk körlük vakalarının en yaygın formunu oluÅŸturur. Bu durum oldukça geniÅŸ bir yayılıma sahip olup X'e baÄŸlı resesif bir gen tarafından kaynaklanır.
Bazı iÅŸ alanları renkli görme yeteneÄŸini önemli bir gereklilik olarak kabul eder. Bu nedenle renk körlüÄŸü ya da renk algılama zorlukları olan kiÅŸiler bu tür iÅŸlerde genellikle tercih edilmez. Bu tür iÅŸler arasında polislik, diÅŸ hekimliÄŸi, pilotluk, gemi kaptanlığı, boya sanatı ve elektrik iÅŸleri bulunur. Ayrıca sanat/tasarım ve moda sektörü, kimya laboratuvarları ve bazı iÅŸ alanları da bu durumu gerektirir.
Standart bir insanın gözünde maviye, yeÅŸile ve kırmızıya duyarlı üç çeÅŸit koni hücresi bulunur. Tetrakromasi ise ekstra bir koni hücre tipine sahip olma durumunu ifade eder. Bu dördüncü grup koni hücreleri farklı dalga boylarını yakalar ve diÄŸer koni hücrelerinden gelen bilgilerle karıştırıldığında renk algısı büyük ölçüde artabilir. Bir bireyin tetrakromat olup olmadığını belirlemek için genellikle genetik bir test yapılır. Bu test sayesinde kiÅŸinin genom profili belirlenir ve dördüncü koniye yol açabilecek genetik mutasyonlar saptanır. Bu genetik mutasyonun sonucunda dördüncü koni hücresine sahip olan birinin farklı renkleri algılayıp algılamadığı da test edilir. Bu nedenle tetrakromasi ölçümüne yönelik özel bir renk testi uygulanır.
Renk körlüÄŸünün cerrahi bir çözümü mevcut deÄŸildir. Bunun yerine renk körlüÄŸünün etkilerini azaltmak için özel lensler kullanılır. Renk körlüÄŸü lensi hastaların daha saÄŸlıklı bir biçimde görmesini mümkün kılar.
Renk körlüÄŸü, genellikle doÄŸuÅŸtan gelen ve genetik bir mutasyon sonucu ortaya çıkan bir durumdur. Bu durum genellikle X kromozomunda taşınır ve erkeklerde daha yaygındır.
Bazı durumlardaki renk körlüÄŸü, göz hasarı, yaÅŸlanma veya bazı saÄŸlık sorunları gibi nedenlerle daha sonra da geliÅŸebilir.
Renk körlüÄŸünün çeÅŸitli türleri vardır ve her biri farklı renk ayrım problemlerine yol açar. En yaygın tip olan red-green color blindness (kırmızı-yeÅŸil renk körlüÄŸü) bireyin kırmızı ve yeÅŸil tonları ayırt etmekte zorlandığı bir durumdur. Bir baÅŸka tür olan mavi-sarı renk körlüÄŸü ise mavi ve sarı tonlarını ayırt etme yeteneÄŸini etkiler. Nadiren görülen monokromatizm adlı durumda ise birey sadece siyah, beyaz ve gri tonları görebilir.
Renk körlüÄŸü genellikle yeÅŸil, kırmızı ve mavi renkleri ayırt etme yeteneÄŸini etkiler. Erkeklerde daha yaygın görülmesinin sebebi, renk algısının X kromozomunda bulunan genler tarafından kontrol edilmesidir. Kadınlar iki X kromozomuna sahipken, erkekler sadece birine sahiptir, bu nedenle renk körlüÄŸünün oluÅŸma riski erkeklerde daha yüksektir.
Bebeklerde renk körlüÄŸünün belirlenmesi zordur çünkü onlar henüz renkleri tanımlayamaz ve ifade edemezler. Ancak uygun testlerle, çocukların yaÅŸları ilerledikçe renk körlüÄŸünü tespit etmek mümkündür.
Renk körleri genellikle yeÅŸil ve kırmızıyı karıştırır ancak bu durum kiÅŸiden kiÅŸiye deÄŸiÅŸebilir.
Renk körleri genellikle yeÅŸil, kırmızı veya mavi tonları ayırt edemez.
Herhangi bir spesifik vitamin eksikliÄŸi sonucunda renk körlüÄŸünün meydana gelmesi bilinen bir durum deÄŸildir. Renk körlüÄŸü genellikle genetiktir ve dış faktörlerden etkilenmez.
Kısmi renk körlüÄŸünde, birey belirli renkleri tamamen ayırt edemeyebilir ancak hala bazı renkleri görebilir. Tam renk körlüÄŸünde ise, birey tüm renkleri siyah-beyaz olarak görür ve hiçbir rengi ayırt edemez.